''Ahlaka dair bildiğim ne varsa futboldan öğrendim.Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi.''

Albert CAMUS

8 Temmuz 2008 Salı

Annie Hall...




"Adamın biri günün birinde bir psikoloğa gitmiş ve şöyle demiş:
-Doktor, erkek kardeşim delirdi.Kendini tavuk zannediyor.
Doktor şöyle demiş:
-İyi ama neden onu tedavi ettirmiyorsun?
Adam şöyle demiş:
-Ettirirdim ama yumurtalarına ihtiyacım var. Sanırım ilişkilerimizin hali bu.Aşağı yukarı...İlişkiler ne kadar mantıksız,çılgınca ve saçma olsalar da onları yaşamaya devam ediyoruz.Çünkü çoğumuzun....yumurtalara ihtiyacı var....."

"Sanatta herşeyin kusursuz olmasını istersiniz.Çünkü hayatta böyle olması çok zordur..."

Eski bir espri vardır, bilirsiniz.
İki yaşlı kadın dağ başında bir lokantada yemek yemektedirler.
Biri, "Lanet olsun!" der "Yemekler ne kadar da berbat!"
"Evet." der diğeri,"Üstelik ne kadar da az!"
Yani bu benim yaşam hakkındaki düşüncemin kısa bir özetidir:
Yalnızlık, sefillik, acılar ve mutsuzluklarla doludur ama keşke bu kadar kısa olmasaydı!
Diğer birçok sevdiğim esprinin kaynağının da Groucho Marx olduğunu söylerler ama bence temelinde Freud'un zekasının ve bilinçaltı üzerine fikirlerinin yattığını söyleyebilirsiniz.Espri şöyle:Benim gibi birini bile üyeliğe kabul edecek hiçbir derneğe asla üye olmazdım.
Bu espri de, benim yaşamımda kadınlarla olan ilişkilerimin bir özeti sayılabilir.
Yani, biliyorsunuz.Son zamanlarda hep düşünüyorum.
Kırk yaşına geldim ve galiba bir tür bunalım filan içindeyim.
Hayır, sorun yaşlanmak değil!O tiplerden olmadığımı bilirsiniz.
Yaşlılığım hakkında söylenebilecek en kötü şey, tepeden kelleştiğimdir.
Ben yaşlandıkça olgunlaşmaya inanan biriyim.
Ama tabii, kelleşmeyip kırlaşabilirim de.
Belki ikisi de olmam Yani ağzından tükürükler saçarak,kafelerde elinde bir alışveriş torbasıyla sosyalizm üzerine nutuklar çekmediğim sürece...

1 yorum:

mslow dedi ki...

böyle saçma bi yazı daha okumamıştım