''Ahlaka dair bildiğim ne varsa futboldan öğrendim.Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi.''

Albert CAMUS

31 Mayıs 2007 Perşembe

Şehitler Ölmez


Bugün Trabzonun yerel gazetelerinden birinde okuduğum haber beni önce üzdü daha sonra resme dikkatlice bakınca üzüntüm bir kat daha arttı!! Gerçekten insanın isyan etmemesi elde değil.. K.T.Ü İnşaat Mühendisliği mezunu olan bu kardeşim geçen hafta Siirt kırsalında yola döşenen mayının patlaması sonucu ağır yaralanan ve bir haftadır GATA'da yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Siirt 3. Komando Tugay Komutanlığı'nda vatani görevini yapan Araklı'nın yiğit, kahraman evladı Asteğmen Mesut Uzun'dan başkası değildi. Selamlaştığımız, aynı derslere ve sınavlara girdiğimiz Mesut kardeşime Allah(C.C) dan rahmet kederli ailesine başsağlığı ve sabır diliyorum. Allah(C.C) bu vatanın ekmeğini yiyip bu vatana ihanet eden soysuz köpeklerin elbette cezasını verecektir.

28 Mayıs 2007 Pazartesi

İSTANBUL


"İstanbul mutlaka feth olunacaktır. O'nu fetheden kumandan ne güzel kumandan, O'nu fetheden asker ne güzel asker"

Peygamberimizin bu hadisi şerifi üzerine özellikle Müslümanlar tarafından çokca kuşatılan İstanbul her devirde büyük medeniyetlerin hayalini süsleyen ihtişamlı bir kent olmuştur..

İşte tarihe geçen İstanbul kuşatmaları;

--M.Ö 340 Makedonya Kralı Phillippe

--M.Ö 194 Roma İmparatoru Septim Severus(Başarılı olmuştur.Şehir artık Romalılara bağlanmıştır.)

--M.S 616 İran Hükümdarı Keyhüsrev ktürt8 --M.S 626 İranlılar ve Avar Türkleri ortak

--M.S 665 Emevi Halifesi Muaviye

--M.S 667 Emevi Halifesi Muaviye

--M.S 672 Emevi Halifesi Muaviye

--M.S 712 Emevi Halifesi I.Velid

--M.S 722 Emevi Halifesi I.Velid(Yalnızca Galata Limanı alınmış,Arap Camii inşa edilmiştir.)

--M.S 782 Abbasiler (Kent haraca bağlanmıştır.)

--M.S 854 Abbasi Halifesi Mütevekkil

--M.S 864 Ruslar

--M.S 869 Abbasi

--M.S 936 Ruslar

--M.S 959 Macarlar

--M.S 970 Abbasiler (Kent haraca bağlanmıştır.)

--M.S 1203 Latinler (Latinler İstanbul'u 1261'e kadar ellerinde tuttular.)

--M.S 1302 Venedikliler

--M.S 1348 Cenovalılar

--M.S 1391-1396 Osmanlı Padişahı I.Beyazid (Şehir İstanbul'da bir Türk Mahallesi kurulması isteğine karşı çıkılması üzerine ablukaya alınmıştır.)

--M.S 1412 Osmanlı Şehzadesi Musa Çelebi

--M.S 1422 Osmanlı Padişahı II.Murat

--M.S 1437 Cenovalılar

--M.S 1453 Osmanlı Padişahı II.Mehmed(Başarılı olmuştur.Sonrasında şehir Türklerin hakimiyeti haline girmiştir.)

26 Mayıs 2007 Cumartesi

Yatarim ben ofiste !!!

Sevgili kuzenim belliki bunalıma girmiş.. Gerçi herzaman bir şairane ruhu olduğunu bildiğim için çok şaşırmadım.. O yazmamışsa bile şiirle bütünleştirdim onu.. Buyurun şiir altta hissederek okuyalım lütfen..
*****************************************

çalış allah çalış saat gecenin onu olmuş
patron saat dokuza mesai koymuş
hem zaten bulamam bu saatte dolmuş
ne gidicem lan eve yatarim ben ofiste

leventte deli gibi trafik
zaten evdede sular kesik
yarın sabah erkenden işbaşı
ne gidecem lan eve yatarım ben ofiste

saat olmus neredeyse yirmibir
ısıklar bile sonmus ofiste bir bir
eve gidisim en az onbir
ne gidicem lan eve yatarım ben ofiste

ofis bir mekandır, bilene bir güzel ev
gece ne cin olur, ne cüce ne bir dev
açarım tüm ışıkları, sanki kuşum kümeste
ne gidecem lan eve yatarım ben ofiste

fazla mesai falan yok bizim şirkette
lakin beleşe akşam yemeği verilmekte
toplantı odasında da plazma tv mis gibi
ne gidecem lan eve yatarım ben ofiste

müdürün odasında deriden bi kanepe
gerçi biraz dar ama ederim artık idare
kahve makinası da olacaktı bi yerde
ne gidecem lan eve yatarım ben ofiste

ne güzel otobüsümüzdün sen 500t
güzergahının uzunluğu 62 kilometre
oksijensiz solunumu öğrendim senin içinde
ne gidicem lan eve yatarım ben ofiste

deadline girmiş kol gibi
yollar desen b..k gibi
ne işimiz var ki evde?
yatıverelim ofiste.

Yenilsende Yensende Seninleyiz Efes


Ama bizide bir düşün yani!!!!
Tarihinde galibiyet ve şampiyonluk dışında hiç bir derece ve sonuçun başarı kabul edilmediği bir takımın dün akşam iflas ettiğini gördüm..
Rakip takımın taraftarlırının yüzündeki o beni sinir eden ifade ise cabası.. Neyse olan oldu bu sezon bize yaşatmadığı bir bu kalmıştı onuda 25 Mayıs akşamı yaşattı.. Şimdi tek bir affettirme yolu var.. O da büyük şampiyonlar için, büyük takımlar için söylenen ve genelde aldıkları kötü yenilgilerden sonra kullanılan ve beni çok etkileyen cümle; "Bir Şampiyonun Yüreğini Asla Küçümseme" Umarım Efes bu sözü hatırlar ve gereğini yapar yoksa..

24 Mayıs 2007 Perşembe

Milan ile 7. Şampiyonluk


Bir şampiyonlar ligi finali daha geldi geçti.. Kimilerine göre 2005 İstanbul'un intikamı alındı kimilerine göre ise Milan için geleneksel hale gelmiş olan bir kupa töreniydi sadece.. Taner abime göre ise iyi maç oldu iyi şutlar çektiler kaleye.. Herkesden ilginç yorumlar ilginç fikirler ilginç yaklaşımlar gelmekte tabii.. Ama asıl olan bir gerçek varki İstanbul'daki finalin yanından geçmeyi bırakın uzağından bile geçemezdi Atina'daki final.. Hayal kırıklığıydı bu açıdan benim için.. Belkide bir İnterli gözüyle bakıyorum olaylara bilemiyorum artık..

22 Mayıs 2007 Salı

EfesPilsen'in 30. Yıl Belgeseli


Efes Pilsen Spor Klübü'nün 30 yıllık destansı tarihi belgesel oluyor..
Efes Pilsen Potada 30 yıl Belgeseli
24 Mayıs 2007, Perşembe gününden itibaren CNNTÜRK'de saat 21.00'da

Türk sporuna katkılarıyla, başarılarıyla, hikayeleriyle, kahramanlarıyla, anılarıyla, bilinmeyenleri ile Efes Pilse'nin potadaki 30 yılını anlatan belgesel film, Mithat Bereket ve ekibi tarafından hazırlandı.

Sportif başarısının yanı sıra kurumsal yapısı ve istikrarlı çalışmaları ile her zaman ilklerin öncüsü olan Efes Pilsen Spor Klübü, Türk basketbolunun lokomotifi olarak 30 yılda dünya çapında başarılara imza attı. Türk sporunun gelimesine katkıda bulunmak amacıyla 1976 yılında kurulan Efes Pilsen Spor Klübü 30. yılında destansı tarihini bir belgeselle ölümsüzleştirdi

Çağdaşım Çağdaşsın Çağdaş


Bugünün haberlerine şöyle bir bakarken gözüme çarpan ve beni bu haberi buraya taşımaya sebeb kılan olaya bakarmısınız lütfen?

Olay Manisa'da geçiyor.. 19 Mayıs 1964 yılındaki kutlamalarda kız öğrenciler kısa kollu gömlek ve şort ile yürürken bugün yani 19 Mayıs 2007 de eşofmanla yürüyor ve kutlamalar bu kıyafetlerle devam ediyor. Benim takıldığım nokta ise Atatürkçü Düşünce Derneği Akhisar Şubesi Başkanı Süleyman Şen'in açıklamaları.. Kendileri üstte yazdığım duruma binaen şu açıklamayı yapıyor; "Bu yıl törenlerde genç kızların giydiği kıyafetlerle, 43 yıl önce giyilen kıyafetlerin çok farklı olduğunu, İki fotoğraf, çağdaşlık yolunda ne kadar ilerlediğimizi gösteriyor. Bu yıl yalnızca başların açık bırakıldığı kıyafetlerin özellikle seçildiğini sanıyorum"

Çağdaşlığı kıyafet tercihlerine dayandıran bu insana sormak istiyorum acaba çağdaşlıkta ilerlemek için kendileri 1964 de giyilen şortlardan daha kısa şort yada başka bişey mi giyilmeli diyor.. düşüncesi bu şekildemi??? şort giyilmeden çıkılsa çağdaşlıkta zirve yapabilirmiyiz acaba?? kendilerinin bu konuda ilginç ve benim hayal sınırlarımı zorlayan fikirlerini inanın çok merak ediyorum?? daha fazla yazamıyorum arkadaşlar şuan içinde gülmenin de olduğu farklı bir ruh hali içine girdim.. tuhafki ne tuhaf..

20 Mayıs 2007 Pazar

Enis the prince or The Corleone


Yok öyle arayıp doğum günün kutlu olsun demek yada bir mesajla doğum gününü tebrik etmek, veya yeni adet; msnde ileti yerine doğum günün kutlu olsun arkadaşım demek.. Bizde değiştik bizde ilerliyoruz, yeni yaklaşım yeni trend bu, başlatıyorum bugün.
Sevgili kuzenim Enis ya da The Prince veya bilinen adıyla The Corleone'nin dünyaya teşrifleri.. Enis'ciğim yeni yaşın sana sağlık sıhhat huzur ve mutluluk getirsin Allah(C.C) doğru yoldan bizleri ayırmasın güzel kardeşim.. Elbette bu demek değilki bu kadarla bitti..

18 Mayıs 2007 Cuma

1947'den beri



Ferrari 60. yılını kutluyor.. Aynı zamanda Shell ile olan ortaklıklarına ithafen güzel bir tanıtım filmi hazırlamışlar..

17 Mayıs 2007 Perşembe

Sonunda Bitti!!


Ne zamandan beri merakla bekliyorduk sonunda sonuçlandı.. Oh beeee.
Rafet El Roman kızlarının velayetini kesin olarak almış.. Şükürler olsun Allahım
Eee artık kafa olarakda rahatladığına göre yeni bir albüm bekliyorum kendisinden.

Yine Sevilla


Normal süresi 1-1 berabere biten maçın uzatma dakikalarında önce bir önceki sezonun Uefa Şampiyonu Sevilla öne geçti ardından uzatmaların bitimine 4 dakika kala Espanyol 10 kişi kaldığı oyunda mucizevi bir şekilde beraberliği yakaladı ve maçı penaltılara taşıdı. İşte penaltılarda kalecin ne kadar iyiyse o kadar daha avantajlı olursun lafı bir kez daha doğrulandı. Sevilla'nın kalecesi okadar iyiydi ki penaltılara gitmeden bunu zaten ispatlamıştı finali izleyen herkese. Degaj yaparak arkadaşına attırdığı o gol sahalarda çok sık rastlanan bir durum olmasa gerek..

Sevilla bu kupayı ardarda 2 kere kazanmış olsada, hatta haketmiş olsada içimden ve gönlümden geçen Espanyol'un kazanmasıydı.. Olmadı, Katalanlar bu yılı belkide kupasız tamamlayacak. Ama ne büyük bir futbol kültürleri olduğunu tüm dünyaya bir kez daha göstermiş oldular..

14 Mayıs 2007 Pazartesi

Değişen Tek Şey..


Klasik bir pazar günü. Tek farkı Schumi'nin yarışmadığı bir formula1 yarışının olduğu pazar günü. Saat 16.30 da yarış biter basın toplantısı derken 17.00 gibi meydanda olursun.. Son 10 yıldır fenerbahçe maçlarının olduğu pazar günleri bu şekilde olur nedense. Maç Avni Akerdeyse yarışdan kısıp daha tez alanda oluruz. Ama ortak noktası her zaman bir heyecan her zaman bir rekabet ve her zaman feneri yenme hırsı ve azmi ile dolu binlerce insanla beraber tek yürek tek ses tek düşünce..Ya bu pazar nasıldı benzer bir başlangıç ama 17.00 dan sonrası hiçde öyle değil.. Kazanmak yada kaybetmenin sarsıntı yapmayacağı Trabzonspor'un kendi şampiyonluğu için değilde başkalarını şampiyonluktan etmek için çıktığı herhangi bir maç vardı önümüzde.. Stres yok sıkıntı yok dert ve tasa hiç yok..

Bu görüntüler içinde maç başlar daha 2. dakika o herkesin eleştirdiği bileninde bilmeyeninde arkasından atıp tuttuğu ama gerçek futbolseverlerin mücadelesine ve emeğine hak verdiği Kaptan Hüseyin vurur kafayı 1-0 olur daha ne olduğunu anlamadan tuncay o acaip çalım denemelerinden başarıyla çıkıp beraberliği getirir fenerbahçesine.. Sonra ne mi olur Erdinç çıkar Ceyhun girer.. Geldiği günden sonra çıktığı ilk maç dışında hiç bir şey yapmayan Ceyhun ortalar ve bu yıl sıkca eleştirilen Yattara alışı gelmişin dışında vurur kafayı 2-1 olur.. İşte o aralarda başlar yan hakemin eyyamcılığı 2 tane buz gibi pozisyonu ofsayt diye keser ve ümit özatın son adam olarak düşürdüğü pozisyonda yüreği yetmez orta hakemin kırmızı kartı göstermeye.. 2 yarı da bildiğiniz gibidir .. O durumda yakalasa bizi enaz 4 tane atar fener ama biz bir kaç pozisyona girer ve kaçırırız sonrasında ise son dakikalarda beraberlik golünü yeriz ve fenerbahçenin şampiyonluk sevincini izlemek zorunda kalırız.. 10 yıl öncede benzerleri oldu 2 yıl öncede.. 10 yıl öncede kötü yönetimimiz vardı 2 yıl öncede..Hiçbirşey değişmedi.. değişen tek şey yazının başında da dediğimiz gibi Michael Schumacher artık formula1 de yok artık pilot koltuğunda o olmayacak.. gerisi hep aynı..

8 Mayıs 2007 Salı

fenerbahçe TRabzonspor

Bir fenerbahçe Trabzonspor maçı daha yaklaşıyor ama ne bende bir heyecan ne de şehirde bir kıpırdanma var..
Kuruluşundan beri bildiğimiz üye olduğumuz, yorumlar yazdığımız forum.bordomavi.net sitesinde bir üyenin imzasındaki yazı beni çok etkilemişti.. ODTÜ lü bir profesörün, pazar günkü derbi maçını kaybetmiş bir TRabzonspor taraftarının üzerindeki formayı görünce hafiften alaycı gülümsemesine karşılık; "Hocam onlar Trabzonsporlu. Onların sevgisi derdi bir başka. Trabzonspor onlar için bir var olma nedeni. Trabzonspora küsemez, kızamaz ondan utanmazlar çünkü o zaman şehirlerine küsmüş, şehirlerinden utanmış olurlar" demesi Trabzonsporluluğun nasıl bir hissiyat olduğunu az çok anlatıyor ancak bugün öyle bir manzarayla karşı karşıyayız ki TRabzonspor gibi bir takım ligin bitmesine 3 hafta kala ancak ve ancak 48 puan toplayabilmiş, aldığı galibiyet sayısından bir kaç eksik mağlübiyet almış, evinde 3 maç kaybetmiş, kupadan elenmiş hemde düşme hattında çırpınmasına rağmen bu lige küçük gelen bir takıma karşı..
Asıl acı verici olan ise bu başarısız tablonun başkanlığını ve hocalığını yapan insanların hiçbirşey olmamış gibi önümüzdeki sezonun transfer çalışmalarına başlaması ve bu olaya tribünlerden sadece bölük pörçük ve kısıksesli bazı protestoların olması.. Demekki Trabzonspor taraftarıda artık büyük düşünemez olmuş.. Valla holigan deyin şiddet yanlısı deyin ne derseniz deyin ama bana lig 2.liğinde isyan eden, hırsını önüne çıkan 34 plakalı ve istanbulu hatırlatan ne varsa ondan çıkaran, kazanılan 6 lig şampiyonluğunu görmese bile sanki o günleri yaşamış gibi anlatan taraftar lazım, öyle tribün lazım. Bize Şota Arveladze lazım bize Ünal Karaman ve Hami Mandıralı lazım.. Bize Şenol Güneş gibi efsane olmuş bir hoca lazım.

5 Mayıs 2007 Cumartesi

Tarih Yalan Söylemez


Tarihler boyu Türklerin kurduğu devletler ve imparatorluklar dünyada hep söz sahibi olmuşlardır.. Müslümanlıktan önce ve sonra her zaman düşmanları için korkulan ve tedbir alınan bir güç olarak görülmüştür.. Öyleki Çinliler meşhur Çin seddini inşaa etmişler.. Avrupalılar çocuklarını terbiye etmek için bak Türkler geliyor diyerek korkutmuşlar.. Ama bunların içinde beni en çok etkileyen ve büyüleyen manzara Kanuni Sultan Süleyman'ın Fransa kralına göndermiş olduğu bu eşsiz ve benzersiz mektup..
kesinlikle ben müslümanım diyen ben türküm diyen ben tarihimle övünüyorum diyen birinin gurur duyması gereken bir olay..

4 Mayıs 2007 Cuma

TEK BÜYÜK



"Tek gerçek TRabzonspor, gerisi üç istanbul masalı"
Gerçeği en anlamlı şekilde anlatan cümle bu olsa gerek. Neden TRabzonspor çünkü 0' dan başlayıp zirveye çıktı.. Neden TRabzonspor çünkü kendi yetiştirdiği oyuncularla futbolda ihtilal yaptı.. Neden TRabzonspor çünkü istanbul hegemonyasına son verdi.. Neden TRabzonspor çünkü kazandığı 6 Lig Şampiyonluğu ve onlarca kupasını hak ederek helalinden kazandı.. Neden TRabzonspor çünkü istanbula karşı, haksızlığa karşı, güç odaklarına karşı bir başkıldırı oldu..

3 Mayıs 2007 Perşembe

Tarihi Kent

Osmanlı'dan önce bir çok medeniyetlere başkent olan hatta adı imparatorluk olarak anılan Trabzon şehri Fatih Sultan Mehmet'in 1461 yılında fethetmesiyle Osmanlı İmparatorluğuna katılmış ve bu cihan imparatorluğu için çok önemli bir şehir olmuştur.. zira Yavuz Sultan Selim'in vali olarak yöneticilik yaptığı Trabzonda aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğunun sınırlarını en çok büyüten padişah olarak isim yapan Avrupalıların Muhteşem Süleyman dediği, bir mektubuyla Fransa'da dansı 100 yıl yasaklayan cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman'ında doğduğu şehirdir.